10 min read

Klişelerin Ötesinde Bir Yerde Gerçek Verimlilik Var.

“Çok Çalışma Akıllı Çalış” bu söz, girişimciliğe başladığınız zaman girişimcilik paketi olarak geliyor. Nasıl, network yapın, risk alın, lider olun klişeleri varsa akıllı çalışın klişeside tam olarak öyle ve artık tebrikler şimdi tüm amacınız akıllı çalışmak, verimli çalışmak, boş işler yapmamak. Bu söz bir sokak pazarlamacısı için saçmalıktan ibaret olmalı. Neden mi ? Gelin Bakalım 

Keyifli okumalar… :)  

Bu sözü ilk duyduğumdan itibaren selami şahin misali tüm işim gücüm akıllı çalışmalıyım üzerineydi, “abi zamanım yok, hemen gün bitti”, “abi daha verimli çalışmalıyız”, “toplantı yapıyoruz ama verimsiz geçti abi en önemli yeri 5 dakikaydı 2 saat toplantı yaptık”, gibi sözleri neredeyse her gün kullanıyorduk. Güne başladığımızda ilk önce not defterini açar, yapılacaklar listesi oluşturur, haftalık planlamalar yapardık, yani güne başladığımızda yaptığımız ilk “Hareket” verimliliğimizi etkileyen şeylerdi, bu hareketten bir “Bereket” istiyorsak, İkinci Manifestomuzun “Verimlilik” olması kaçınılmazdı, bizde öyle yaptık…

Verimlilik Klişesi

Yanına xxxx Methodu, xxxx Taktiği diye yazılan bir çok şeyi sana zamanını verimli yönetecek stratejiler olarak satmaya çalışıyorlar. Ama verimlilik mastürbasyon gibi kendi kendine yapabileceğin bir şey değildir. Anlatılanların tersine verimlilik bir strateji değil, öğrenilebilecek bir “Skill set” yani beceri, tıpkı meta reklamlarını öğrenmek, satış görüşmelerinde daha başarılı hale gelmek, İngilizce öğrenmek gibi… 

Tüm iş akışlarını organize edecek, tüm gününü planlayıp, tüm hayatına vakit ayırabileceğin mutlak bir verimlilik stratejisi arayanlara üzülerek söylüyorum tıpkı her şey gibi bunuda öğrenmen gerekecek. 

Ya da hayran kaldığımız insanlara bakıp abi adamın tüm günü gibi planlı, harika işler yapıyor, bu kadar şeye nasıl vakit ayırıyor deyip öyle olmayı umacaksın.

Karşıki Dağların Ötesinde Ne Var

Cevabı önden vereyim gerçek verimlilik,

Hepimize zaman milyarderleri olduğumuz söylendi, zamanımız o kadar çok ki hep boşa harcıyoruz nereye gittiğini bile anlamıyoruz. Gerçekten mi ?  O giden zamanlar bizim mi? Ben size zamanında fakiri olduğumuzu söylesem…

Bir Sokak Pazarlamacısı söylenenlerin nedenlerini her zaman sorgulamalıdır. Nasıl ilk 10.000 liramızı kazandıysak, nasıl ilk 100.000 lira, nasıl ilk 1.000.000 liramızı kazandıysak. Zamanımızı da kazanmalıyız. Bunu yaparken 3 kategoride değerlendireceğim;

1.Sürecin Verimliliği

2.Şirketin Verimliliği

3.Kişisel Verimlilik

Sürecin Verimliliği

Hedeflerimizi ve planlarımızı oluştururken hep sonuçlara odaklanırız. İngilizce öğrenmeliyim, 1 Milyon Tl kazanmalıyım, Bu ay 10 Müşteri olmalıyım gibi… Fakat bu hedefler size bunu neden ve nasıl yapabileceğinizle ilgili düşünmekten alı koyar, çünkü artık hedefiniz vardır. Bu durum verimliliğinizi olumsuz olarak önemli ölçüde etkiler. Çünkü ortada verimliliği öğrenebileceğimiz veya ölçebileceğimiz bir durum yoktur. Sonuçlar vardır bu sonuçlarda herkesi tatmin ettiği için onları not defterimize yazdığımızda kendimizi başarmış hissederiz, başaramazsak bile orada yazdığı için bir hedefimiz vardır. Buda bizi mutlu eder.

Bir sokak pazarlamacısı sonuçlar ile ilgilenmez, süreçlere odaklanır.

Hedeflerimizi belirlerken, o sonuçları başarmış halimizi düşünüp nasıl yeteneklere, nasıl alışkanlıklara sahibiz tek tek çıkarmamız lazım yani 1.000.000 Tl kazanmak demek yerine 1.000.000 Tl kazanmış halini hayal edip, bana bu parayı kazandıracak yetenek ve alışkanlıklar neler deyip bunları hedefleştirip sürece dahil etmeliyiz. 

X Klişe Pazarlamacının Planlama Listesi

  • Dijital Pazarlama Öğrenmeliyim 
  • Bu Ay 10 Müşteri Bulmalıyım 
  • 1.000.000 Tl Kazanmalıyım 
  • 10 Kişilik Ekip Olmalıyım 
  • İngilizce Öğrenmeliyim 

NOT: yukarıdaki her bir hedefe aşağıdaki en az 2-3 adet hedef karşılık gelmektedir.

✓ Sokak Pazarlamacısının Planlama Listesi

  • İnsan Psikolojisini Yeteneğini edinmeliyim
  • Dijital Pazarlama öğrenmem için gerekli eğitim kaynakları neler
  • İlerideki müşterilerim için tüm iş akışlarının hazırlanması
  • Satış Becerisi yeteneğimi geliştirmek
  • Hedef sektörde ki insanlar ile tanışmak
  • Sabah Erken Kalkma alışkanlığı edinmeliyim
  • Sorumluluklarımı artırmalıyım
  • Spor alışkanlığı kazanmalıyım
  • Ekiplere liderlik etme yeteneğimi geliştirmeliyim

gibi gibi uzayıp gider.

Bundan sonraki adımsa rutin ve alışkanlık edinme üzerine ilerlemeli ama bu evrim ağacı misali başka bir bültenin konusu… :) 

Süreçleri hedeflerimize ölçülebilir şekilde nasıl dahil edebiliriz oliver abimizden öğrendiğim yöntem ile gelin anlatayım. 

İlk olarak belirlediğimiz kategorideki hedef ve planlarımızı iki ayrı kategoriye ayıracağız; 

Açık Liste yapmak istediğimiz tüm hedeflerimizi kapsıyor. Açık listeye belirlediğimiz kategorideki tüm hedeflerimizi ekleyebiliriz, örneğin bu yıllık planlarımız ile ilgili hedeflerimizi kapsasın, 

Açık Liste

  • C1 seviyesi İngilizce Öğrenmek 
  • Satış Becerisi yeteneğimi geliştirmek
  • Hedef sektörde ki insanlar ile network kurmak
  • Sabah Erken Kalkma alışkanlığı edinmeliyim
  • Spor alışkanlığı kazanmalıyım
  • Ekiplere liderlik etme yeteneğimi geliştirmeliyim
  • Çello Çalmayı Öğrenmek 

gibi görünürdü, açık listemizi oluşturduktan sonra bizim için en önemli ve acil olan 3-4 adet hedefimizi belirleyip kapalı listemize taşıyoruz. 

Kapalı Liste

  • Satış Becerisi yeteneğimi geliştirmek
  • C1 seviyesi İngilizce Öğrenmek 

gibi, kapalı listeye bunları aldıktan sonra bunları gerçekleştirmenize yardımcı olacak alışkanlıklarımızı açık listemizden kapalı listeye dahil edebiliriz. 

  • Satış Becerisi yeteneğimi geliştirmek
  • C1 seviyesi İngilizce Öğrenmek 
  • Spor alışkanlığı kazanmalıyım

gibi, kapalı listemizi oluşturduktan sonra bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için bir aksiyon planı oluşturacağız. Bu hedeflerimize ulaşırken kullanmamız gereken , araçlar, kaynaklar ve yetenekler neler diyerek hedeflerimizi ve planlarımızı belirlemiş olacağız. 

Şirketin Verimliliği

Söz konusu şirketimiz olduğunda hepimiz haftalık ekip toplantıları, gün içi ekip toplantıları, abi bir toplantı yapalım, bu hafta 3 müşteri ile toplantı yaptım, bu ayki hedeflerimiz bunlar, gibi yine bize sadece sonuç veren, havalı gelen, statümüzü yükseliyormuş gibi yapan cümleleri kovalıyoruz. Eğer bir sokak pazarlamacısı isen toplantılar en büyük düşmanınolmalı. 

Şirketinizde verimliliğimizi hem ölçememizi sağlayacak hemde zamanımızı bir kaç milyon artıracak tek şey; ekip içi ve müşterilerimizi tıpkı bir orkestra gibi ahenk ile iletişimde kalabilmenizi sağlamaktır. 

Bu iletişimi sağlamanın yolu toplantılardan geçmez, sabahları whatsapp gruplarına yazılan mesajlardan hiç geçmez öyle ki müşteriler ile online toplantılar yapıp bunları değerlendirmekte size bir yol açmaz. Bunun yolu “siz değil sistemler çalışsın” sözünde saklıdır. 

Nedir bu sistemler…

Herkesin abi sistem kurmak lazım dediği, ama kimsenin anlatamadığı konu ne?  

Şirketinizin kutsal kitabını oluşturun, evet yanlış duymadınız kuralları sizin yazdığınız, yolları sizin belirlediğiniz, gelenlerin bu akışlara göre ilerleyeceği, müşterilerin bu hafta neler yaptık sorularını ortadan kaldıracak bir kitap. Bu kitabın özelliği sürekli güncelleyerek yeni versiyonlarının yapılmasıdır. 

İlk Adım butik ekibiniz ile birlikte verdiğiniz tüm hizmetleri bir kağıda yazın, sonrasında adım adım bu hizmetleri otomatikleştirmenin, insanlardan bağımsız çalışmasının yollarını arayalım. 

Örneğin basit bir şekilde, ekibimiz deki bir video editörden müşterimiz için video editlemesini isterken izleyeceğimiz yollara bakalım, 

Yol 1

Müşterimiz için bir tanıtım videosu istiyoruz, bu bizim müşterimiz, bunlar çekilen videolar, bunlar örnek videolar, bizim için bu müşterimize uygun video editler misin. 

Sokak Pazarlamacısı Yolu 2

Müşterimiz için bir tanıtım videosu istiyoruz, altyazı fontumuz ve renklerimiz bu, bunlar çekilen videolar bu videoları senin için 3 kategoriye ayırdım, girişte, ortada ve sonunda kullanılacak videolar olarak. Senden istediğim müşterimizin bu sloganını ve mesajını kullanarak 5 dakikalık bir tanıtım videosu yapman. Bu videonun ilk 15 saniyesinde bu efekleri ve bu mesajı kullan, sonraki 1 dakikalık süreçte firmamızın ekibinin olduğu videolara ağırlık ver, videonun son 30 saniyesinde ise bu mesajı ve bu videoları kullanalım. 

İyi bir bref, size ciddi zaman ve istediğiniz gibi bir iş çıkarmayı sağlar.

Verilen hizmet video edit, bu hizmeti otomatikleştirmenin, insanlardan bağımsız çalışmasının yolu ise yukarıda ki örneği otamatikleştirmek. 

Framework Oluşturmak

Butik ekibinizle birlikte verdiğiniz hizmetleri çıkardınız, sonrasında bu hizmetleri ayrı ayrı ele alıp verdiğiniz hizmeti yaparken, geçtiğiniz tüm adımları eksiksiz yazmalısınız. Bunlar sizin o hizmetle ilgili oluşturduğunu frameworkler olacak, ben şuan bu yazıyı yazarken kendi frameworküme göre yazıyorum bu frameworkü ortağıma ilettiğimde ise oda aynı tarzda yazmaya başlıyor. Bu frameworkler sizin şirketinizde ekibinizle olan iletişimi sağlıyor olacak. Toplantı yaparken bile bir toplantı frameworkü oluşturabilirsiniz… 

Bu frameworkler ile birlikte bir müşteri akışınızda oluşmuş olacak, müşteriyle çalışmaya başladığınızda ilk ay yapılacaklar, müşteriyle rutinleriniz, onlardan istedikleriniz gibi gibi bir çok şey. Geriye sadece tek şey kalıyor buda ekibimizi müşteriler ile buluşturmak. Tabiki toplantı yapmadan… :) 

Kullanacağımız araçlar burada çok kritik hepimize ilk başladığımızda trello’yu anlattılar, slack, monday gibi birçok aracı anlattılar. Butik ekipleri sahiplenen, butik pazarlama ekipleri için “Basecamp” aracı bizim için ekibimizi ve müşterilerimizi bağlamamızı sağladı. 

Aracı anlatmaktan ziyade, iki tarafı bağlamanın verimliliğimizi nasıl artırdığına değinmek istiyorum, araçla ilgili tüm sorularınız için mesaj gönderebilirsiniz.  

Yukarıdaki görselde bir müşterimiz ile ilgili akışlar mevcut, yapılacaklar, takvimler, mesajlaşma, dosyalar, operasyon takibi gibi, buradaki her şeyi müşterimiz görmüyor, onun görmesi gerekenleri ona atıyoruz, aynı şey ekibimiz içinde geçerli hem gizliliğimizi koruyoruz, hemde aynı yerden hem ekip yapılacakları takip edebiliyor hemde müşteri kendi yapılanları takip edebiliyor. 

Zihnimiz bu şekilde berrak kalıyor, bir çok şeyden zaman kazanmış oluyoruz, yani bakın zamanı kazanıyoruz, boşa harcamaktan bahsetmiyorum. Şirketinizde verimlilik için yapmanız gereken iki şey; 

  1. İş Akışlarınızı Oluşturun,
  2. Ekibiniz ile Müşterileri Bağlayın.

Yada gidin Müşteriler ile her hafta toplantılar yapın, storyler paylaşın, ekibiniz ile her sabah toplantı yapın, öğlen toplantı yapın, bide yatmadan toplantı yapın. Sonrada zaman yetmiyor abi deyip durun. 

Kişisel Verimlilik

Zihnimiz nasılsa, etrafımızıda ona göre şekillendiriyoruz. Berrak bir zihin etrafımızıda berraklaştırıyor. Kendimizi geliştirmek için çok fazla öğrenmeli ve çok fazla tüketmeliyiz. Ama tüketmeyi ne yazıkki bilmiyoruz, hiç birimizin suçu yok çünkü kimse bize bunu anlatmadı. Biz anlatıyoruz… :)  

Bir eylemi tanımladığımız zaman onu sonuçlarıyla tanımlıyoruz, yemek yeme eylemini malzemeleri tavaya karıştırıp, pişirip, sonrada yemek olarak tanımlıyoruz doğru fakat eksik, malzemeleri toplayıp sonrasında bulaşıkları yıkamak ta yemek yeme eylemini kapsıyor. Yaptığımız bir çok eylemde sonuçlara odaklandığımız için bazı adımları kaçırıyoruz.  

Öğrenmek içinde aynı şey söz konusu; 

Bilmediğin şeyi araştır, oku ve öğren. Bu bir sokak pazarlamacısı için öğrenme eylemi olamaz. O yüzden öğrenme eylemini yeniden tanımlayalım, yani öğrenmenin frameworkünü çıkaralım. 

Öğrenmenin Basit Frameworkü;

Bilmediğin konuyu araştır, Doğru kaynağı bul, Oku, Özetini Çıkar, Kaynaklarını not al, Kendi kaleminden notlar al, Kategorilendir, sonrasında notu süzüp ikinci beynine aktar. (İkinci beyin İle ilgili türkçe anlatım. Emre Doğaner abimiz

Öğrenmeyi bu şekilde tanımladığımız zaman kişisel verimliliği konuşabiliriz, aksi halde bilginin bu kadar yoğun olduğu bir ortamda işimizi geliştirmedeki en önemli şeyi yani öğrenmeyi video izlemekten, okumaktan tanımlarsak öğrenmemiş oluruz. 

Buradaki en kritik konu not alma taktikleri, araştırma taktikleri, kullanılacak araçlar değil. Bu frameworkü referans alıp sadece uygulamak. Herhangi bir not tutma uygulamasında sadece not alın. Öğrenme eylemini bitirin. 

Not Defterinizi Bu Şekilde Değiştirin

İş, Kişisel Gelişim, Müşteriler, Araçlar gibi her genel konu için ayrı bir not defteriniz olsun. Sonrasında diyelim ki kişisel gelişim içerisinde, diksiyon eğitimi notundasınız, 

  • İlk önce Geçici Notlar alın, 
  • Literatür ve Kaynakları Not alın, 
  • Geçici Notları Okuyup Kalıcı Notlar Çıkar 
  • Fikirleri ve Önceki Notları Süzüp Kafa Patlatıp Yeni Notlar Yarat 

Tüm Notları Konulara Göre Kategorilendir, Örneğin Yapay Zeka Notlarını YZ1 - YZ2 - YZ3 olarak tutmaya başla ve notlarına göre bağlantılı olanlarıda uzat YZ1A - YZ1B gibi 

Bu benim kendi not defterim, sağ üst tarafta gördüğün gibi etiketler mevcut, bu şekilde bir konuyla ilgili tüm notları aynı anda görebiliyorum. 

Günü Planlamak

Tüm başarılı girişimcilere en çok gelen sorulardan bir tanesi “bir günün nasıl geçiyor?” oluyor, kusursuz bir günü planlamanın peşinden koşuyoruz.  

Bir günün planını yapmak satranç oynamak gibidir. Klasik time box lar hazırlayıp, yapılacaklar listesi oluşturmak, fizikte hava sürtünmesinin olmadığı ortamda ki soruları çözmeye benziyor. Gerçek hayatta maalesef sürtünme çok fazla, bu yüzden günü planlamayı satranç olarak düşünmemiz gerekiyor. Bunu sadece ben demiyorum, verimlilik ile kafayı bozan Cal Newport söylüyor. Günü time boxlar ile plandığınız zaman her belirledğiniz saat aralığını bir satranç taşı gibi düşünüp, gün içi çıkabilecek ek konularınızı yaptıktan sonra o taşları stratejik olarak hareket ettirmelisiniz. Bu yöntemin detaylarına bu bültende girmeyeceğim tüm sorularınız için mesaj atabilirsiniz. Gününüzü planlarken kusursuz bir günün planını aramayın time boxlarınız birer satranç taşı olarak görüp hayatın akışına göre sürekli hareket ettirmelisiniz. 

Bir Sokak Pazarlamacısı için verimlilik kaçınılmazdır. Bu yazımızda verimliliğin detaylarına indik, daha detaylı yazılarımıza bir sonraki bültende bahsedeğiz. İlk 6 manifestomuzdan sonra bir sokak pazarlamacı olup haddimizi aşan konularda kafa yoracağımız bültenleri sabırsızlıkla bekliyorum. İyi Çalışmalar… :)